Öğrencilerin iklimlendirilmiş mekânlardan bir diğerine geçme seçeneğini kampüsün tüm mekânlarında sunan, avlular etrafında biçimlendirilmiş bir sert iklim yerleşkesi.
ÇETİN BİR MİMARİ PROBLEM
Program yorumuna paralel olarak bağlam ve iklimin tetikleyebileceği karakter, bir diğer başrol oyuncusu olarak yerini alır. Ağrı Dağı ve çevresinin keskin hava koşulları göz önüne alındığında yapı tipolojisinin ipuçları kendisini okutmaya başlar. Tüm bu parametrelerle beraber düşünüldüğünde çetin bir mimari probleme dönüşen eğitim kampüsü, kendi bağlamını yaratan bir yerleşim stratejisi ile ele alınır.
AKIŞKAN AVLULAR
Çok katmanlı açık alanlar kurgusuna sahip olan yapılar hem kendi otonomilerine sahip hem de birbirleriyle ilişkilidirler. Avlu yorumu kendine has ve katı bir dille vurgu kazanırken, birbirine bağlanan derslik kolları ve bütüncül düşünüldüğünde tamamen esnek olarak ele alındığı anlaşılır. Üst plaza kotunda birbiriyle ilişkilenen avlular parçalı ve akışkan bir açık alan kurgusu örgütler. Benzer ilişkiyi açık spor alanları ile de kurarak, yurtlar ve öğrenci kulüplerine hizmet eden serbest bir düzleme dönüşür.
YERALTINDAN BAĞLANAN MEKÂNLAR
Derslik birimleri gün ışığından azami verim sağlayacak biçimde yönlenirler. Koridor ve iç mekânlar avlu hayatı ile görsel ve fiziksel bağlantılar kurarken, plaza altında kurgulanmış sosyal ve çoklu kullanımlara ayrılan mekânlara da bakış sağlar. Böylelikle hem zengin bir açık alan kurgusu ve geçirgenliği, hem de kapalı alan sürekliliği sağlanır.
Avlulu yapıların birbirleri ve kent çeperi ile arasında kalan tanımlı boşluklar yönetim ve kreş bloğu için ayrılmıştır. Bu cidarlardan avlu hayatına katılmak, derslik bloklarına ya da ara mekânlara geçmek mümkündür.