Yoğun kent dokusu ile kurulan mesafe, hacimlendirilmiş duvarla güçlendirilmiştir. Çalışma mekânları, güvenlik kaygısı olmayan iç bahçe ve avlulara rahatça açılarak, ışık ve temiz havaya önem veren serbest mimari kurgu geliştirilir.
Yerleşke master planında diğer etapların inşasıyla daha da güçlenecek olan kurguda hacimlendirilmiş duvar, aynı zamanda katlar arası görsel ve sosyal iletişimi kuran iç galerileri de birbirine bağlayan güçlü bir önermedir.
Yapının kente karşı yüzü, bazalt cepheli duvar ile kurulur. Yüksek kütlesi ve malzeme-renk kararlarıyla duvar mesafelenmeye destek olur: Kamusal erişimi olmayan, güvenlikli mekân ifadesi tamamlanır.
Koyu renkli bazalt cephe üzerinde beyaz prekast grillerle yüksek kontrast oluşturulur. Plastisitesi yüksek üç boyutluluk yaratan grillerle yapının arkitektonik ifadesini güçlü biçimde kurulur.
Fabrikadan Ofislere Dönüşüm
Havelsan 1980’li yılların başlarında TSK’nın ihtiyaçlarını karşılamak için kurulmuş bir şirkettir. Yıllar geçtikçe değişen ihtiyaçlar ve hizmetin içeriği gereği, asıl amacı üretim olan fabrika yapısı yavaş yavaş düzgün havalandırmadan uzak, ışık alamayan çalışma mekânlarına dönüşmüştür. Tabii ki kentin de dönüştüğü bu süreçte, ilk yapıldığı yıllarda çeperde yer alan yerleşke, 1980’ler sonrası Eskişehir yolu boyunca devam eden büyüme sonucunda günümüzde, kentin alt merkezlerinden Mustafa Kemal Mahallesi’nin tam ortasında, kentin doğu-batı doğrultusundaki iki ana arterin arasında kalmıştır.
Master Plan ile Süreç Yönetimi
Havelsan’ın değişen ihtiyaçları doğrultusunda ilk etapta master plan çalışmaları yapılmıştır. Tüm veriler ve atölye çalışmaları ışığında 5 farklı master plan çalışması üretildi. Uzun vadede hedef alınan yerleşkeyi tek seferde yapmak hem fiziksel hem ekonomik koşullardan dolayı mümkün değildi. Bütüncül tasarım ortaya konduktan sonra, bütçe ve mevcut işleyişin devamı esas alınarak etaplar belirlendi. Her gün 1000 çalışan ve bir o kadar da ziyaretçinin girip çıktığı mevcut yerleşkenin hayatına devam etmesi ve inşaatın bu işleyişe zarar vermemesi gerekliydi.
Havelsan Teknoloji Kampüsü’nün oluşumunda bir diğer girdi ise ihtiyaç duyulan yeni mekânlar ve bunların işleyiş senaryosu oldu. Program ve işleyiş için Havelsan bünyesindeki her birimden temsilciler ile atölyeler düzenlendi. Genel amaç, güvenlik protokolleri, mevcut kapasite, kurumun yirmi yıllık vizyonu, nasıl bir yapıya ihtiyaç duyulacağı, diğer teknoloji kampüsleri ve kentle kurulacak ilişki, etaplama prensibi gibi temel konulara verilen yanıtlar, tasarım sürecinin ana girdileri olarak kabul edildi.
Etaplar: 1+2+3
İlk etap Havelsan’ın orta vade ihtiyaçlarının karşılandığı çalışma mekânları, ikinci etap uzun vade ihtiyaçların karşılandığı çalışma mekânları ve sosyal mekânlar (kreş, spor salonu, yüzme havuzu, hobi odaları vb. programlar), üçüncü etap ise Havelsan ile beraber çalışan iş-ekosisteminde yer alan kardeş firmaların çalışma mekânlarının üretimi olarak belirlendi. Master plan çalışmalarına başlandığında yerleşke nüfusu yaklaşık 1000 kişiydi, ilk etapta hedeflenen 2000 kişilik nüfusa yaklaşık 15 yılda ulaşılması hedefleniyordu. Hızlı büyümeden kaynaklı olarak bu hedef 5 yılda aşıldı, diğer etapların açılması bir zorunluluk haline geldi.
Doğal İklimlendirme, Gün Işığı ve Vaha
Master plan sonrasında yapının mimari dili ve iç işleyişi netlik kazandı. Yerleşkenin kent merkezinde kalması nedeniyle güvenlik protokollerini (Tempest vb.) zorlaması önemli problemlerden biri oldu. Çalışma mekânlarının yerleşke içine bakması, servis birimlerinin çeperdeki yoğun dokuya yerleştirilmesi ile soru net biçimde yanıtlandı. İlk etabın yapılarının şeffaf cepheleriyle güvenlik sorunu yaşamadan rahatça açıldığı yeşil dünya, tüm etaplar tamamlandığında her ofisin açıldığı yeşil bir iç avluya dönüşecektir. Çalışma alanlarının doğal havalandırmaya sahip olması ve günışığı alması temel prensiplerdendi. Farklı büyüklüklerde ofis alanları içinde, örneğin 120 kişi kapasiteli mekânın derinliği doğal ışığın iç mekâna süzülmesini engelleyeceği için bu bloklar iç bahçeler ile ışık ve havaya kavuşturuldu.
Kurgu
Havelsan hayli dinamik bir çalışma organizasyonu yapısına sahip bir kurumdur. Bunun mekânsal karşılığı ancak esnek bir kurgu ile aşılabilirdi. Farklı kullanımlara hizmet eden birim modül tasarımı ile tüm yapıyı organize etmek buna karşı geliştirdiğimiz bir stratejidir. Bu modülden yeri geldiğinde açık ofis, yönetici odası, toplantı salonu, laboratuvar ve hatta konferans salonu elde edildi. Açık ofislerde akustik izolasyon için yönetici odaları kenarlarda konumlandırıldı. İki yönetici odası arasındaki açık ofisler doğrudan iç bahçeye açıldı. Üretilen teknolojinin kritik mekânı olan laboratuvarlar da, gelecekteki değişikliklere uyum sağlanabilmesi için yapının alt zemin katında merkezi bir konuma yerleştirildi.
Sosyal Etkileşim
Sosyal etkileşim yaratıcılığı tetikler: Etkileşimi artırmak amacıyla her açık ofis içerisinde “istasyon” adını verdiğimiz ortak alanlar tasarlandı; ortak dolaşım alanları da bu gözle ele alındı. Böylece günümüz dünyasında öncelenen katılımcı ve etkileşimli, düşünme ve üretme yaklaşımının mekânsal karşılıkları yapı içerisinde kendine yer buldu. Hacimli duvar da bu sosyal etkileşimin önemli mekânlarından biri oldu. Çatı ışıklıkları bu boşluğun gün içinde her daim aydınlık kalmasına katkı sağlamakta, buraya bağlanan galeriler, içinden yükselen çelik merdivenler ve cam korkuluklar hem görsel sürekliliği ve sosyal etkileşimi kurmada hem de gün ışığının mekânların derinliklerine kadar ulaşmasına aracılık etmektedir.
Bazalt Taşının Peşinde
Yapının genel etkisinde belirleyici bir rolü olan bazalt taşının seçimi, Havelsan İnşaat Grubu, mimar ve yüklenicilerden oluşan ekibin Kayseri ve Diyarbakır’da 10 farklı taş ocağı ve imalathaneyi gezmesiyle karara bağlandı. Ocakların çıkarabildiği taş ve işleyebilme kapasiteleri değerlendirilerek, inşaatta kullanılacak taşlarda yaşanabilecek olası problemlerin önüne geçildi.