Haliç kıyısı boyunca yoğunlaşan tarihi ve endüstriyel yapılara saygılı bir düzenleme yapmak; kıyı bandını yeniden düzenleyerek kentli kullanımına giren yaşayan ve yaşatan mekânlar elde etmek; insan-tarih-doğa ilişkisini Haliç’in tarihi değerlerini koruyarak güçlendirmek temel hedeflerdi.
KENTSEL GELİŞİM SORUNLARI
Haliç ve çevresi, Doğu Roma ve Osmanlı İmparatorluklarına başkentlik yapmış, 2 bin yılı aşkın süredir siyaset, dinler ve sanat tarihinde yer etmiş birçok önemli olayla ilişkilenen mimari eserlerle oluşan çok katmanlı kimliği ve siluetiyle “Dünya Kenti” İstanbul’un değerini oluşturan bir bölgedir. İstanbul ve özellikle Tarihi Yarımada, birçok farklı uygarlığın hayat bulduğu, bu uygarlıkların oluşturduğu kent dokuları ve mimari değerlerin yansımaları ve üst üste gelen farklı kültürel katmanların kolajı ile çok özgün bir morfolojik karakter oluşturur. Kentin 8 bin yıllık dokusunun biçimlenmesinde bu katmanların karışımı önemli rol oynamıştır.
Son 70 yıldır Eminönü, Karaköy ve Perşembe Pazarı semtleri, ticari kimlikleriyle ön plana çıkmakta, ancak çeşitli sorunlar nedeniyle tarih ve kültür potansiyelinden yararlanılamamaktaydı. Kıyı şeridindeki kamusal mekân sürekliliği ve kalitesi yetersizdi.
Yarışmada “Haliç 1. Bölge” olarak tanımlanan Eminönü’nden Fener’e uzanan kıyı bölgesi, tarihi ve doğal zenginliklerin yoğunlaştığı, kamusal, kültür ve turizm ağırlıklı bir kullanıma sahiptir. Taşıt yoğunluğunun çok olduğu meydanların varlığı, kıyı şeridi ve tarihi yapıların uygun olmayan kullanımlar nedeniyle yıpranmasına ve yaşam kalitesinin düşmesine neden olmuştur. Oysa bölgenin farklı türlerde ulaşım altyapısına sahip olması, kent ile ilişkilerinin güçlü olmasını sağlamaktadır. Özellikle raylı sistem ve deniz yoluyla kent genelinde erişilebilirliği yüksektir.
Haliç günümüze kadar dar etkileşimin sınırları dikkate alınarak parçacıl kentsel müdahalelere uğramıştır. Bu yaklaşımla oluşan iç sınır, yol, kıyı ve topoğrafya ciddi anlamda bir eşik oluşturmuştur. Bu nedenle Haliç kıyı alanı, “der-zemin” anlayışıyla mevcut kente eklemlenerek geliştirilmiştir.
ANA İZLEK: DER-ZEMİN
Master plan ve kentsel tasarım şu çerçevede biçimlendirildi:
- Haliç kıyı boyunca, tarihi ve endüstriyel yapılara saygılı bir düzenleme yapmak; geçmişte kıyı bandı boyunca etkili olan ancak hâlihazırda bu etkiyi kaybeden noktaların kıyı ile bağlantılarını yeniden kurmak;
- Tarihi Yarımada’yı özel otomobil trafiğinden kurtarıp, toplu taşımı destekleyecek çözümler üretmek;
- Özellikle Galata ile Atatürk Köprüsü arasında kıyıyı bağlayan Ragıp Gümüşpala Caddesi boyunca yapılara ve ona açılan sokaklar üzerinde kıyı kullanımını destekleyici işlevler önermek;
- Geleneksel üretim ve ticari fonksiyonlara yer vermek;
- Kıyı bandını yeniden düzenleyerek yaşayan ve yaşatan mekânlar haline dönüştürmek;
- İnsan-tarih-doğa ilişkisini, Haliç’in tarihi değerlerini koruyarak güçlendirmek.
DENEYİM MEKÂNLARI TASARIM PARAMETRELERİ
Mimari ve endüstriyel tasarım ölçeğinde tasarım parametreleri şu çerçevede biçimlendirildi:
- Sağlıklı yaşama uygun, kolay hareket edilebilir çevreler üretmek;
- Kentlilerin hafıza mekânları oluşturmasını sağlayacak anıt, imge ve simgeleri korumak, yenilerini oluşturmak;
- Estetik değerleri geliştirmek;
- Gençler için özgür sosyalleşme olanakları sağlayan kamusal mekânlar oluşturmak;
- Yerel ticari işletmeleri ve yerel üretim biçimlerini korumak ve yaşatmak; bu amaçla kıyı boyunca esnek, takılır-sökülür birimler tasarlamak.
TARİHİ İSKELELER VE KENT MOBİLYALARI
Bir yerin tarihi birçok yolla anlatılabilir. Haliç’in tarihi iskeleleri bağlamında, tarihi anlatının yanı sıra “kalıcı olmak” kritik bir konu olarak benimsendi. Eminönü Meydanı’ndan Fener Vapur İskelesi’ne kadar kıyı boyunca ritmik aralıklarla konumlandırılan kent mobilyaları, tarihi iskelelerin gerçek konumlarını işaret etmektedir. Üzerine işlenen bilgilerle kent sakinlerine açık hava müzesi seyri sunmasının yanı sıra, oturma üniteleriyle alternatif manzara seyir noktaları oluşturur. Tüm malzeme ve tasarım kararları kalıcılık ve iyi yaşlanma üzerine verilmiştir.