Anadolu Hisarı’nın bütünlüğünü yeniden kurmak, onun kotlarını Boğaz’ın ve kentsel bağlamın olanaklarıyla donatarak bir gezi rotası kurgulamak ve böylelikle hisarın bütüncül algılanma potansiyelini ortaya çıkarmak temel hedeftir.
BİRBİRİNE BAKAN ‘İKİZ’ HİSARLAR
Anadolu Hisarı, İstanbul’un Beykoz ilçesinde, Anadolu yakasında yer alan bir 14. yüzyıl kalesidir. Osmanlı’nın İstanbul’u fethetme stratejisinin bir parçası olarak Boğaz’dan geçen ticaret gemilerini kontrol etmek ve Bizans İmparatorluğu’na karşı bir üs oluşturmak amacıyla tasarlanan hisar bir süre sonra bir gümrük noktasına dönüşür. Günümüzde ise Boğaz’ı ve tarihini merak eden ziyaretçilerin uğrak noktasıdır. Küçük ölçeğine rağmen, yaklaşık 25 metre yüksekliğinde kulesini iç ve dış surlar çevreler. Boğaz’da Anadolu Hisarı’nın tam karşısındaki ikizi Rumeli Hisarı’yla görsel temasını ziyaretçiye hissettirmek önemli bir tasarım yaklaşımıdır.
BÜTÜNLÜKLERİN TAMİRİ
Anadolu Hisarı’nın mevcut durumunda, oldukça farklılaşan kotlar ve Körfez Caddesi ile ikiye bölünmüş surlar mevcuttur. Hisarın bütünlüğünü yeniden kurmak, kotları Boğaz’ın ve kentsel bağlamın olanaklarıyla donatılan bir gezi rotası olarak yeniden ayarlamak ve böylelikle hisarın bütüncül algılanma potansiyelini ortaya çıkarmak temel hedeftir.
Buna göre surun yıkılmış olan parçasının izi referans alınarak Körfez Caddesi’nde kısmi zemin kaplama malzemesi ile trafik yavaşlatıldı. Böylece suriçi, yaya öncelikli bütüncül bir meydan haline geldi. Karşılama ve toplanma alanı olarak Körfez Caddesi kenarında karşılama totemi tasarlandı. Bu totem ziyaretçilerin müzenin kurumsal kimliğiyle karşılaştıkları ilk yerdir. Açık alanda mevcut ağaçlar korunarak meydanın doğal dokusunu oluşturdular. Namazgah, Anadolu Hisarı ve Boğaz kıyısı tek zemin malzemesinin birleştiriciliği ve sürekliliği ile araç yolundan ayrıştırılarak, yaya yürüyüş yolu yani kentsel zemin ile bağlandı.
ZENGİN KOTLAR, HAFİF YAPILAR
Ziyaretçilerin ihtiyaçları için tasarlanan servis yapıları, Anadolu Hisarı’nın tarihi kimliğinin önüne geçmeyecek hafif yapılardır. Hisarın çeperindeki kot farkları kullanılarak meydanın güneybatısına doğru kot 1,5 metre yükseltilerek altına ofis ve müze mağazası eklendi. Meydanda aynı zamanda oturma elemanlarıyla beraber etkinliklerde kullanılacak mini bir amfi, seyir ve dinlenme amacıyla basamaklı tasarlandı.
Meydanın zemin döşemesinin batı surlarıyla birleştiği noktada hafif bir parapet ile arada boşluk bırakıldı ve duvara kalıcı sergi ögeleri önerildi. Kalıcı sergi rotasının sonuna ise basamak eklenerek seyirdim üzerine kontrollü çıkış sağlandı. Burçlara kalıcı sergi işlevi yüklendi. Mevcut kotlar düşünülerek alt kota bağlayan bir merdiven tasarlandı. Merdiven müze mağaza ve bilet gişelerine indiği gibi aynı zamanda koridor görevi görüp namazgah meydanına doğru da çıkar. Koridor ekseni aynı zamanda bütün servis birimlerini çevresine toplar.
GEZİ ROTASI
Bilet gişesinden geçtikten sonra Hisar girişine uzanan bir sergi avlusu yer alır. Hisara çıkan fakat özgün olmayan mevcut merdiven yerine, dokuya sonradan eklendiği belli olan ve kaya üzerine oturan çelik bir merdiven tasarlandı. Merdiven farklı kotlarda uzanarak seyir noktası olarak da işlev görür. Hisarın kendisi, farklı kotları ve dokusuyla vakit geçirilebilecek bir sergi nesnesi haline gelir. Böylece gerektiği kadar ek ve yüzeylere en az temas prensibiyle iyileştirmeler yapıldı. Hisarın iç mekanlarına sergi ve atölye birimleri olarak kullanılacak bir mekânsal kurgu önerildi.
NAMAZGÂH
Namazgâhın güneydoğusuna, ibadet için ihtiyaç duyulan servis birimleri yerleştirildi. Namazgâhın mevcut yeşiline dokunmadan, saf durmaya ve namaz kılmaya yeterli ölçüde bir alan için Hisar Meydan’da kullanılan sert zemin kaplaması kullanıldı.